SİLÜET

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Tanıtayım tabii. Nazra ile birlikte, çok merak edilen konulardan biri de bu oldu. Ben kimim?

Malumunuz adım Yeliz.

1980 İstanbul’unun güzelim kanatları altında, Şubat kokan bir kış günü dünyaya gözlerini açmış;

Güneşi ruhuna katmış;

Gönlünü iki de evlat kokusu sarmış;

Yüreği yazmaya tutsak,

Şiire meftun bir kalem…

Orhan Veli şiiri gibi oldu biraz ☺️

Kitap yazma maceranız nasıl başladı?

Hani hep “Çok küçük yaşta başladım,” denir ya, buna da öyle denir mi bilmiyorum. Yani, beş yaşında okumayı yazmayı çözmekle kalmamış, karalamalara başlamışım. ☺️ Yazma maceram, erken yaştaki bu karalama ve günlük tutma dönemlerini saymazsak, ortaokulda güzel bir vesileyle başladı…

İlkokul bitmiş, ortaokula başlıyoruz… Bir gün Türkçe dersindeyiz. Öğretmenimiz “Herkes kalemini defterini alsın önüne, bugün şiir yazacağız,” dedi. Hani hep kompozisyon yazılır ya, “şiir” dedi öğretmen. “Şiir mi, nasıl şiir, ne şiiri?” demeye kalmadan açıkladı tabii. Polis Haftası’ymış. İlde ve ilçede bir şiir yarışması düzenleniyormuş. Biz de yazıp katılacakmışız. Tabii aldı bizi bir telaş. Katılmak değil tabii asıl olay, yazmak…

Velhasıl, o gün yazdığım o şiir, ildeki o yarışmada birincilik ödülünü getirdi bana ve okuluma. Yaş on iki… Etkilenmez mi insan! Sonra daha çok şiir yazmaya başladım tabii. Aslında günlüklerimi de mensur şeklinde tutuyormuşum da farkında değildim, sonradan edebiyat derslerinde öğrendim. İnsanın içinde oluyor demek ki… İşte o gün ve o şiir, kalemime milattır.

Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?

Tabii… Bu soru da zaman zaman geliyor.

Hep söylediğim bir şey var, kiminle çalıştığınız ve ne istediğinizi bilmeniz önemli. Nazra için bir karar verip yayınevi araştırmaya başladığımda, genel olarak bu süreçte ciddi sıkıntılar yaşandığını okumuştum birçok yerde. Maddi-manevi çekinceleriniz de oluyor tabii mutlaka... İşin maddi tarafı bir yana, manen bir başka yürekle aynı dili konuşmak neredeyse imkânsız. Kafanızda dolanan fikirlerin tek tek dikkate alınması, üzerinde çalışılması, değerlendirilmesi, geri bildirimi, hayata geçirilmesi… Hepsi inanılmaz birer süreç gerçekten. İşini sabırla ve severek yapan insanların oluşturduğu etki ise yadsınamaz. Hayata güzel bir iz bırakmak, kaliteli işlere imza atmak… Birlikte kurduğumuz bu ortak bağ da ayrı bir değer tabii.

Ben bu süreçte şanslıydım. Dosya üzerinde yaptığımız her çalışma hepimiz için kazanım oldu bence. İşini bilen bir ekiple çalışmaktan kendi adıma çok keyif aldım. Bu süreçte sizlerle az da olsa edebiyata dem vurmak, bilgi tazelemek, hele de aktif rol oynamak ve tabii esasen bu şahsi alanın bana tanınmış olması… Kesinlikle, her iki kitabımda da (Nazra ve Silüet) sizlerle çalışmak verdiğim en doğru karar oldu. Teşekkür ediyorum.

Kitabınızda en etkileyici bulduğunuz şiiriniz hangisidir?

Aralarında bir seçim yapmak çok zor gerçekten. Her şiirim ayrı bir ruha sahip bende. Bazılarında hâlâ o an öyle sımsıcak belirir ruhumda. Ama genel olarak arka kapak şiirlerim ve kitaba giriş yazıları ile yüreğinizde araladığım o kapı etkiliyor beni diyebiliriz. Az ve öz ama kitabı yansıtıyor gibi…

Dilerim herkese yüreğinden geçen bir notaya manzume olur…

Yeliz Demirci - Yazarın kitapları

Kapat