BALIK BUBBALO VE YEDİNCİ KITA MACERASI 

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

1984 Osmaniye doğumluyum. 2011’de Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe lisans, 2009’da Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım ön lisans, 2014’de İşletme Fakültesi İşletme Lisans, 2020’de Eğitim Enstitüsü Karakter ve Değerler Eğitimi Yüksek Lisans Bölümlerinden mezun oldum. Şu anda Anadolu Üniversitesi idari kadroda memur olarak görev yapıyorum. Karakter ve Değerler Eğitimi Uzmanlığımda hazırladığım proje için Prof. Handan DEVECİ Hocamla, en çok okunan ilk beş kitaptan biri olan Dünya Klasiklerinden Lev Nikolayeviç Tolstoy’a ait ‘İnsan Ne İle Yaşar?’ kitabında bulunan değerleri inceledim.

Kendimi özetle şöyle ifade edebilirim; hikâye kitaplarıyla eğitim kariyerine kendi çocuğuyla başlayan, hayalleri göğe ulaşan, “Anneeee!!! Sen mi çocuksun, ben mi?” diyen beş yaşındaki oğlum Kıvanç Bora’nın annesiyim.

Çocuk kitabı yazmaya nasıl başladınız?

 Prof. Handan Deveci Hocamızın “Geleceği Kazanmak: Değerler Eğitimi” isimli söyleşisini izlemiştim. Bu söyleşide çocuklara akademik başarıdan önce değerler eğitimi verilmesi gerektiğinden bahsediliyordu. Konuyla ilgili örnek verilen bir öğretmenin kısa sürede değerler eğitimiyle çocuklar üzerinde olumlu kazanımlar sağlaması, yanı sıra çocukların akademik başarısının da artması ve ebeveynlerin memnuniyeti beni muazzam etkilemişti. İçimde ukde kalan öğretmen olma hayallerim gözümde canlandı. Çok istememe rağmen öğretmen olamamıştım. Başarısız bir öğrenci değildim ama malum sınav sisteminde tüm hayalleriniz 3 saatlik bir zaman dilimine sıkıştırılıyordu.

“Peki, ne yapabilirim,” diye düşünmeye başladım. Lise yıllarımdan beri tuttuğum günlüğümü okudum ve daha o zamanlarda bile kitaplarla insanlara seslenmek istediğimi hatırladım. İşte o an karar verdim. Belki öğretmen olamamıştım ama hikâye kitapları yazarak tüm sınıflara girip çocuklara ulaşabilirdim. Onların yüreklerine, karakterlerine dokunabilirdim. Böylece ebeveynlere, öğretmenlerimize ve çocuklara elimden geldiğince karakter ve değerler eğitimi üzerine katkı sağlayacak, hikâyeler yazmaya karar verdim ve yazmaya başladım.

Kitabınızı yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?

Çocuk kitabı yazmak çok hassas bir iş! Her kelimesi çok önemli! Çocuğa hem eğlenceli, hem bilgilendirici hem de olumlu değerler kazandıran bir metin oluşturmak aslında öyle dışarıdan göründüğü gibi veya bir çırpıda okunduğu kadar basit değil. Çocukların yaş grubunu, soyut-somut dönemlerini, gelişim süreçlerini göz önünde bulundurmalısınız. “Her bir cümle doğru mesaj verecek mi? Çocuklar üzerinde olumlu etki bırakacak mı? Çocuklara kazanım sağlayacak mı?” vb. birçok detaya önem vermelisiniz. Özetle, hikâyelerimi yazmak kolay bir süreç değildi ama sonuç içime sinince ve resimlerini de çizdirdikten sonra basıma hazır hale geldiler. Birçok yayıneviyle görüştük. Ve sonunda Luna Yayınlarından Mustafa Şimşek Bey’le anlaşmaya vardık. Gerisi karşılıklı iletişimle daha kolaylaştı. Yayınlama süreci çok hızlı ve akıcı oldu.

Editörümüz Alev Hanım’ın metinlere hâkimiyeti, düzenlemeleri ve karşılıklı önerilerimiz çok olumlu gelişti. Bir yayınevinden umduğumuz; hızlı, aktif, ilgili ve pozitif yaklaşım gibi beklentilerimizin karşılanması bizi daha da motive etti. Nihayetinde sonuca ulaştık. Artık gerisini ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin ve çocuklarımızın takdirine bırakıyoruz. Umarım katkımız olur, keyifle okuyup beğenirler, yorumlarlar.

Bu süreçte emeği geçen editörümüz Alev AKSAKAL ve yayınevi yönetmeni Mustafa ŞİMŞEK Bey’e emeklerinden ötürü çok teşekkür ederim.

Çocuk kitapları hakkında ebeveynlere neler söylemek istersiniz?

Toplumun temeli ailedirEğitim ise ailede başlar“Önceden insan yedisinde ne ise yetmişinde odur,” şeklinde düşünürdük, artık “Çocuğa yedisine kadar ne verirsen odur,” diyoruz. İşte bu kadar önemli bir süreci çok iyi değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız geleceğimizden ziyade esasında bugünümüzdür. Bu kısa sürede tüm pozitif eğitimler kritik derecede önemlidir. Çocukların güven ve sevgiyle büyümeye, ebeveynleri tarafından sımsıkı kucaklanmaya ihtiyaçları vardır. Ebeveynlere sadece bedenleriyle değil, kitap okuyarak çocuklarının ruhlarına, zihinlerine sesleriyle de sarılmalarını öneririm. Çünkü ebeveynlerin sesiyle okunan her satır, ileriki yaşlarda çocukların ruhlarında, hayallerinde, karakterlerinde daha kalıcı ve etkili bir iz bırakacaktır. Ebeveynler çocuklarına kitap okumakla kalmayacak, bu davranışı geleceğe miras bırakacaklardır. Çünkü çocuklar büyüdüklerinde ebeveynlerin ayak izlerini takip edecekler…

Yalnız, çocuk kitapları seçerken nitelikli olmasına özen gösterilmelidir. Eğlendirici olduğu kadar karakter ve değerler eğitimi içeren, iyi-kötü ayrımını veren, örnek kahramanların yer aldığı, hayal dünyasını zenginleştirdiği kadar çocukları gerçek dünyayla ilişkilendirebilecekleri durumlarla yüzleştiren, çatışmalara çözüm odaklı yaklaşabilen, kısacası onları hayata hazırlayan kitaplar seçmelerini öneririm.

 

Songül Üngüt Taşkın - Yazarın kitapları

Kapat